SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

MENASİK BAHSİ

<< 1915 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا هَنَّادٌ عَنْ ابْنِ أَبِي زَائِدَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ رَجُلٍ مِنْ بَنِي ضَمْرَةَ عَنْ أَبِيهِ أَوْ عَمِّهِ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ بِعَرَفَةَ

 

Damra oğullarından bir adam, babasından yahut amcasından rivayetle demiştir ki:

 

Ben Resûlullah (S.A.V.)'i Arafe günü minber üzerinde (hutbe okur) iken gördüm.

 

 

İzah:

Ahmed b. Hanbel, V, 430.

 

Aslında minber mescidde hutbe okunan  basamaklı  yerin adıdır.Nebi efendimiz önceleri  hutbeleri mes-ciddeki bir hurma direğine dayanarak okurlardı. Sonraları cemaat çoğa­lınca arkada ve uzakta olanların Hz. Nebii görebilmeleri için üç basamaklı bir minber yapıldı. Sonraki devirlerde minber, mescid ve cami­lerin diğer kısımları gibi sanatkârâne bir şekilde yapılmaya başlandı.

 

Metinde geçen minberin bu anlamda bir minber olduğu düşünülemez. Esasen "minber" kelimesinin yükselmek ve sesi yükseltmek anlamına ge­len "ne-be-ra" kökünde geldiği düşünülürse, buradaki minber sözüyle mut­lak olarak "yerden yükseklik" kasd edilmiş olduğu anlaşılır. Bir numara sonra tercümesini sunacağımız hadis-i şerifte Resul-i Ekrem'in o günkü hutbesini deve üzerinde irad ettiği ifade edildiğine göre burada "minber" sözüyle devenin sırtı kast edilmiş olmalıdır.